26 Mart 2012 Pazartesi

ZAMANIMIZIN BİR KAHRAMANI



Ekranda kelimeler beliriyor
Bu sensin
Başka türlü görünmeyen alınyazın senin
Büyük bir şiirin içinden konuşuyor gibisin
İnsanları sevememeyi öğrenmişsin
Sıkıntının inceliğisin

Senin saçların kimsenin bilmediği taraçalarda taranır
Eğik bir kule gibi karşısındasın şehrin
Güneşinin indiği pamuk tarlalarında
Evlerin okunaksız arka odalarında
Masal biriktiren göl kıyılarında
Gri bir haber gibi kendi dağlarında
Seni sana anlatan hatıraların olur
Düğümünü süsleyen iplersin

Tanrının dizinin dibinden ayrılmayansın
Kelimelerimizi boşa çıkaran
Bütün ölü kuşların bakıcısı
Gece önce sana iner
Ellerinden dağılır zarif kızlara
Kitaplardan yükselen toz gibi
Minyatür sevgileri örtensin



 Dergah - Mart 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder