13 Mart 2012 Salı

"o kadar gençsin ki, ölmen üzecek melekleri/ sıkıcı bir tarih projesi olarak devam edecek her şey / o kadar şairsin ki, ölürsen trenler çalışmayacak /ertesi sabahın güneşi isteksizce parlayacak şehrin üstünde, sevgilin bekaret yemini edecek, baban mendilini sıkacak arka bahçede "

ikinci şart

1.
tanrı antiaging'e karşıdır ben de karşıyım
şiiri söz vermek diye tanımlamışım

"önce söz ver bu sözü tutmayacağına
can vermeden önceki son kucaklaşma
insan nasıl alıkoyacak bundan kendini
bir düşün bunu’’"

2.
banka memurelerinin yemek arasında fırsat bulup
ağladıkları günler
provizyon yaparlardı ücretsiz
iyi espri karşılığı sıcak yemek, akmayan çatı
türk ticaret bankasında bulunmak iyidir
paran vardır ve türksündür
ikisi de o sıralar işe yarar şeylerdir

3.
o kadar gençsin ki, ölmen üzecek melekleri
sıkıcı bir tarih projesi olarak devam edecek her şey
o kadar şairsin ki, ölürsen trenler çalışmayacak
ertesi sabahın güneşi isteksizce parlayacak şehrin
üstünde, sevgilin
bekaret yemini edecek, baban mendilini sıkacak arka
bahçede
o kadar sensin ki,
sessizce düşünürken
‘‘gemide isyan!’’diye bağıracak birisi; kesin bağırır
sadece baban yapar kesin yapar dediğin şeyi
ama ölmemişsin ve yerine ölen için emaneten
efendi bir adam karakteri edineceksin

4.
sevgilin sana güvenip sarışın olmuş
bir erkek bir kız, bir ev bir araba

5.
‘‘ ben meleğe inanırım’’ şarkısının tam sırasıdır
‘‘inanmazsınız!’’
omuzdan kavrar bir el, sakince razı olduğunuz sonu
değiştirir
kurgu sanatı böyle bir şey midir?
henry ford fabrikalarında herkese bir araba iki kaza üretilir


osman konuk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder