20 Mart 2020 Cuma

ve artık hükmü kalmayacak ölümün



              


Ölüler çırılçıplak birleşecek tek bir gövdede
Yeldeki ve batı ayındaki adamla;
Kemikleri ayıklanınca ve yitince arı kemikler
Yıldızlar olacak dirseklerinde ve ayaklarında;
Delirseler de uslu olacaklardır her zaman
Batsalar da denize doğacaklardır yeni baştan;
Sevenleri kaybolsa da sonrasız yaşayacaktır sevgi;
Ve artık hükmü kalmayacak ölümün

Ve artık hükmü kalmayacak ölümün.
Kıvrımları altında denizin
Yatacaklar upuzun ölmeksizin yelcene;
Kıvranıp işkence aletleri üstünde
Adaleleri çözülünceye dek
Kayışla bağlasalar tekerleğe ezilmeyecekler
Avuçlarında ikiye bölünecek inanç,
Tek boynuzlu canavarlar yönetecek onları
Yıpratamayacakları her şeyi o paramparça kıracak;
Ve artık hükmü kalmayacak ölümün.

Ve artık hükmü kalmayacak ölümün.
Martılar ağlamayacak artık kulaklarına
Dalgalar kırılmayacak gürültülerle deniz kıyılarında;
Bir mayıs çiçeği soldu mu hiçbir çiçek
Başkaldırmayacak vuruşlarına yağmurun;
Çılgın ve ölü olsalar da çiviler gibi,
Başları çekiç gibi vuracak papatyalara,
Güneş batıncaya dek güneşte kırılacaklar,
Ve artık hükmü kalmayacak ölümün.

Dylan Thomas

12 Mart 2020 Perşembe

Ben de!


Ben Türkçenin ezeli bir âşıkıyım. Hepimiz öyle değil miyiz?
Ben, Türkçeyi, muhtelif devirlerinde, muhtelif elbiselerle, muhtelif şekillerde gördüm ve sevgilimi o libaslar altında, kendi cevherinde sevdim.
Halid Ziya Uşaklıgil

5 Mart 2020 Perşembe

NUH'UN GEMİSİNE ALMADIKLARI


........

Büyük sözler fazla bekletildiklerinde intikam alırlar. Büyük sözler hayata karışmadıklarından adamı yer bitirir. Büyük sözler kururlar ve anlamlarını terk ederler. Yine de büyük sözler hatıralar yaratırlar.
Sen ve sokaklar büyür. Ağaçlara bir bilgelik siner bundan. Taşlar daha da ağırlaşır. YAŞAMAK BİR TAKINTI HALİNE GELİR. Nuh daha da gençleşir. Divanyolu’ndan bembeyaz bir gemi geçer bir sabah. Ve yine:
DîVANYOLU’NDAN BEMBEYAZ BİR GEMİ GEÇER BİR SABAH!

......