10 Ocak 2021 Pazar

karanfil sokağı

             


  Tekmil ufuklar kışladı
   Dört yön,onaltı rüzgar
   Ve yedi iklim beş kıta
   Kar altındadır.

   Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
   Ray, asfalt, şose, makadam
   Benim sarp yolum, patikam
   Toros, Anti-toros ve asi Fırat
   Tütün, pamuk, buğday ovaları,çeltikler          
   Vatanım boylu boyunca
   Kar altındadır.

   Döğüşenler de var bu havalarda
   El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
   Ümit, öfkeli ve mahzun
   Ümit, sapına kadar namuslu
   Dağlara çekilmiş
   Kar altındadır.

   Şarkılar bilirim çığ tutmuş
   Resimler, heykeller, destanlar
   Usta ellerin yapısı
   Kolsuz,yarı çıplak Venüs
   Trans-nonain sokağı
   Garcia Lorca'nın mezarı,
   Ve gözbebekleri Pierre Curie'nin
   Kar altındadır.

   Duvarları katı sabır taşından
   Kar altındadır varoşlar,
   Hasretim nazlıdır Ankara.
   Dumanlı havayı kurt sevsin
   Asfalttan yürüsün Aralık,
   Sevmem, netameli aydır.
   Bir başka ama bilemem
   Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
   Kalbim, bu zulümlü sevda,
   Kar altındadır.

   Gecekondularda hava bulanık puslu
   Altındağ gökleri kümülüslü
   Ekmeğe, aşka ve ömre
   Küfeleriyle hükmeden
   Ciğerleri küçük, elleri büyük
   Nefesleri yetmez avuçlarına
   -İlkokul çağında hepsi-
   Kenar çocukları
   Kar altındadır.

   Hatıp Çay'ın öte yüzü ılıman
   Bulvarlar çakırkeyf Yenişehir'de
   Karanfil Sokağında gün açmış
   Hikmetinden sual olunmaz değil
   "Mucip sebebin" bilirim
   Ve "kafi delil" ortada...

   Karanfil sokağında bir camlı bahçe
   Camlı bahçe içre bir çini saksı
   Bir dal süzülür mavide
   Al - al bir yangın şarkısı,
   Bakmayın saksıda boy verdiğine
   Kökü Altındağ'da, İncesu'dadır.


   Ahmed Arif
  

7 Ocak 2021 Perşembe

georges perec / doğdum

 


"Yaza yaza yazar oldum, önce, uzun zaman sadece kendim için, bugünse başkaları için."

"Yaşamak için yazıyorum ve yazmak için yaşıyorum ve yazıyla hayatın tamamen birbirine karıştığını hayal etmek benim için hiç de uzak bir şey değil..."

"Nasıl yazar olduğumu kabaca biliyorum. Nedenini tam olarak bilmiyorum. Acaba var olmak için, sözcük ve cümleleri sıralamaya mı ihtiyacım vardı gerçekten? Birkaç kitabın yazarı olmak, var olmam için yeterli miydi?"

"Yoksa söyleyecek son derece özel bir şeyim mi vardı? Ama ne söylemiştim? Söylenecek ne vardı? Var olduğumu söylemek mi? Yazdığımı söylemek mi? Yazar olduğumu söylemek mi? Neyi iletme ihtiyacı? İletmeye ihtiyaç duyduğumu iletme ihtiyacı mı? İletmekte olduğumu iletme ihtiyacı mı?"

"Yazı diyor ki, ben buradayım ve başka hiçbir şey yok, ve işte biz gene sözcüklerin karşılıklı paslaştığı, kendi gölgelerinden başka şeye hiç rastlamadan sonsuza kadar birbirlerini yansıttıkları o aynalar sarayındayız."

"Yazı beni koruyor. Sözcüklerimin, cümlelerimin, birbirine ustaca bağlanan paragraflarımın, zekice programlanmış bölümlerimin siperi altında ilerliyorum. Ustalıktan yoksun değilim. Hâlâ korunmaya ihtiyacım var mı? Ya kalkan bir prangaya dönüşürse?"




 


 

4 Ocak 2021 Pazartesi

ZİYAN OLMAK




"Biz kim miyiz? “Üzgün ve öfkeliyken kendimden biz diye söz ederim.” diyeyim. Diyeyim ki biz bir avuç kelimenin dünyaya saldığı melankolik hayvanlarız. Şarkılara nakarat olanlarız."

1 Ocak 2021 Cuma

ALLAH’IN BÜTÜN İSİMLERİ

                                                 


Bir kızı sevmiştim abisini de sevmiştim

Çok uzaktan bakardı taranmış saçlarıma

Ha gök ha İstanbul Yuhanna ya da alkol

İpek gibi inerdi paslı kılıçlarıma


........