25 Aralık 2020 Cuma

tehdit

                                               

Sevgilim yanıtlanmış bir soru, dimdik yürüyor
ne tuhaf, galiba ikinci kez kullanıyorum bu sözcüğü şiirde
hangi sözcüğü, sevgilim elbet, ilkinde daha yoktu
sen yoktun kimse yoktu, sen varsın herkes daha yok
dimdik karışmasaydın grafimdeki yatık çarpıntıya
gururla söz açabilirdim bundan utanç sözlüğümde
abartmazdım bu kadar

Eteklerine yapışır 
hızla sararan bir mevsimin kıyısından karşıya geçerdim
karşıya, güleryüzlü paravanın ardındaki acıya
karşıya, riya banliyösünden daha taşraya
artık terziye çırak mı dururum ahçıya yamak mı bilmem
sabi sayılırım, dalıma su yürümemiş daha
bunu, habire ensemi okşasınlar isteğimden çıkarıyorum
büyütecekmiş kısmetimi ay annemmm
gecemin sözü var sabaha

Annem safi güvercin
annem kalbimin kızkardeşi, annem kusursuz elma
ben sersem sepet, ben kıskanç köpek, ceplerimi doldurup ellerimle
dışarıdayken hep dışarıdayken
vitrin önlerinde hayal kumkuması, anneannemin avlusunda uykulu
hani öksüz kalmaya henüz akıl erdiremediğim uzun gecelerde
neonların farların spotların bile karartamadığı ışıklı gölgem
içerdeki sevda filminin bitmesini beklerken
hatırladığını varsaydıkları her şeyi bir bir unuturdu

Şimdi kimden duyduğumu unuttuğum sözü de
kimseden duymadım belki de ben uydurdum
bunu bile bile yapıyorum, bilebile yapıyorum
sıra bana gelince kuklaları konuşturuyorum yerime
ya binamı yapan özgüven katmayı unuttu harcıma
ya da şahane bir sorumsuzluk anıtıyım ben
halbuki anlaşılması gayetle kolay bir cümle kurabilirdim
dal uzamayı unutmuşsa kurumuştur mu demişti biri
diyebilirdim söz gelimi
su akmayı unutmuşsa mutlaka kurumuştur ama
kanamayı unutmuşsa yara, ne iyi,
söz işitilmeyi unutmuşsa, bu daha...

Ama unutmuşsan güneyli bir aksanla yalandığımı, bu kötü işte
köpeksi bir dille öptüğümü unutmuşsan, bu daha kötü
unutmuşsan özlemin yazısı acı, turası sevinç
acı akranı sevinçten daha yaşlıdır unutmuşsan
en kötüsü de bu
güzel kıskanç gönlüme çekilirim o vakit güzel ikindileyin
ve tıpkı tabiatın hür çocuğu katır dirençli Engidu
metroya dudak büküp yaban eşeklerinin ardı sıra
aşkım olan arkadaşımı hayata terk ederim.

Adnan Satıcı
(1962 - 2007)

Kum Dergisi, Ocak 2002

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder