21 Eylül 2014 Pazar

balkon çıkmazında efendilik tarihi


I
bir örnek giysili efendileri beklemekten yorgun
fincan gibi turtularının gülümsemesi yani afrikalı

artık kimseler gelmiyor; cezayir yabancı dil kursu
parmaklarını taklatınca kuşları havalanmıyor bella’nın

gece uçuşuna çıkamıyor azizler gece kuşları suskun
sigarasını tüttürüyor mısırlı üstüne ortadoğu’nun

efendi efendi hani kul köle korkutan seni
ki bir balkon çıkmazında güneşi seyrediyor
özgür atılımlarıyla sersefil gece ve zenne
hintyağı akışında boyuneğişini ölümlerin

kızların sevgiliye ortak dudaklarında duman
enişteler toplamı temerküz kampı gözlerinde
bir kraliçe özür dilemeye dili dönmüyor
bütün tarih kulağında küpe

bir hatırlatma tek kulağı küpeli şirpençe
kölemenlerin üstüne arasıra birkaç beyit

II

/anlamıyoruz sizi; sizin futbol sahası danslarınız
karşılamaya yetmiyor bir genç kızı
ve o genç kızın kulakmemelerinden
akan saf süt tazeliğinde pıhtılaşmış küpelerini

ana karnında cennetini yaşamış bir delinin
göğsüne bir zafer madalyası gibi iliştirilmesine yetmiyor/

yollar bomboş sürekli uykular mutluluğu
efendi utancından pembeleşmiş kekre gülüşlerde

aslı bilinmeyen fransızca şarkıları dinlemekten yorgun
kekeme gülümsemelerin mahmur yüzü ortadoğu
kesik öksürüklerini saçlarımıza düzensiz
zincirleme darbeleriyle savuruyor

atların terkisine uzanan eyerlerin saltanatında
efendi balkon çıkmazında canalıcı tavrıyla
arapkırması gözlerini kırpıyor ilgilerinin


III

yağmursuz çöllerin oruca niyetli kum taneleri
efendinin kulağına kaçıyor
sonu gelmiş haberi olmayan uykularda
bu sevgiyi orucuna bozmaya mahkûm bir derviş gibi

bitiriyorum
işte boynumuz vurun efendiler, yaşıyoruz
ölü toprağı dökülüyor üstümüzden
bir kumarbaz şansı ile çay içmeye geliyoruz



Hüseyin Atlansoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder