Ak terler içinde yattın bütün sabah
Kuzular
somunlar süt dişleri arasında
Su
bile henüz uykusunda akarken
Rüya
sanırken uçmayı kuşlar
İçimde
bir soğukluk bu sabah dışıma karşı
Yarim
uyu en iyisi bu
Güneşin
merasimine yetişmeyeceğiz nasıl olsa
Tamtamlar
arasında şimdi kıstırıyorlardır okullarda
Hastanelerde
sair şirket ve devlet katlarında
Saçlarını
bu dünyaya açmayan kızları
Göğüsleri
çatlatırcasına pompalanmış kadınlar
Bulanık
terler içinde caddeleri sürüyordur
Valery
söylemiştir ilk mısra Tanrıdan
Salâlar Tanrıdan dığdığı otomobillerin egzoz naraları Tanrıdan
Tanrıdan insanların suratlarının sıyrılması bir otoyol rüzgarıyla
İnsanların bazı korkunç hikayelerinin suret nüsha ek vs. damgalanıp da
Zarf
zarf içinde kapalı tutulduğu Tanrıdan
Küflü
buruk birtakım gürültüler aktığı
Evin
bu odanın yatağımızın etrafından
Yas
yeis Tanrıdan sevinç şarkı Tanrıdan
Ben
ama yavrum sokaklardaki şöhretime dayanamıyorum
Ne
ağladım ne güldüm geçtim de her gün o salaş bulvardan
Ankarada dört noterde imzam var sekiz firmada telefon numaram
Şurda sigaralarım durur ortada üç takım sözlük sağ yanda metinlerim kağıtlarım kağıtlarım kağıtlarım
Oğlum Hakan Arslanbenzer ne oruçluyken adı çağrılmanın sarhoşluğunu
Ne babasını kendi adıyla hatırlamak buluncunu tatmadı daha oysa
Uğradığımız
bu kiralık ev kumpasları bana fazla
Bana
zor inmek bu sağır göstermelik parklara
Neyleyim hurdası çıkacak her ikindi üstü bu şehirde arkadaşlıkların
İhanete
bile uğranılmayacak hiç kimse tarafından
Takvim yapraklarını koçan koçan yırtıp atacağımız zamana kadar
Uyu
yarim yavrum inancın olsun uykuya
Ara
ara bombardıman duyarsın uykunda ara ara alkışlar
Uyu
uyumak bu kargolar kentine zorla sokulan çarşılar
Uyu kimse sözünü etmeyecek bugün de çalkalanmış bir ağızın
Uyu
Konya böyle gelmiş böyle gitmiş Samsun
Ekmek yeniden 35 bin liraya düşmüş gazeteler hep ne acayip şeyler yazıyor
Bizden
birileri mi şunca hor görülenler
Biz
onlardan birileri miyiz
Bir
vicdanın bu kadar kaba olduğu nerde görülmüştür
Bu
binlerce içi geçmiş balkon gayrı utanca açılsın
Gökten
biz niçin utanalım
Niye
sevmeyelim kütür kütür yürümeyi yer üstünde
Borç
bizi utandırsın satın alalım tek seferde
Alıp
da yerine oturtalım bir evi
Değil
ama kapu içinde
Göğsüme
kazılmış bu deli ama korkak siperle peki ben
Benzetebilir miyim kadınla kocasını yatakta dans pabuçlarına
-Kıvrılmış
yumuşamış iyice sırlı ve muallak-
Hem
dans pabucuyla neyi aşındırabilir insan
Mutlaka
geçici bunun için de daha delirtici
Daha
korkak bir can sıkıntısı zeminini mi
Uyan
haydi buraya bir şeyler at işte
Uyan haydi buraya
kıskançlığımın o yumuşak kamçılarını getir
Sabah kahvaltısının sebeplerini
getir
Kuşluk namazının sularını
getir
Tanrının göz nuru kazanın
o sağlam okçularını getir
Kaderler içinde kahırlar
ortasında
Bir buçuk milyar Müslümana
dair fikirlerime
Bana bugünkü cilveni getir
Aşk mı dedim ben bunu niye
söyledim şimdi
Demek
Haydi uyan haydi geç su
parıltısı
On bin yüzüm içinde Mustafaya
sadık olan o yüzümün üstünden
Kamaşayım ıssı olan her
varlık gibi
Baharsa bu gelen geçmiş
sabahtan
Bu dere yıllarca akar
artık
Hakan Arslanbenzer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder