odalarda bunca eşya
tanrım nasıl da yoruyorlar evleri
yer kalmadı oturup göz göze gelmeye
hatta yalnızlığı bile
sözgelimi sandalyenin arkasında yorgun bir ova
tozdan yapılmış biblolar
yüz yıldır bakıyorlar oraya
sırtımı deliyor bir alçı kedinin köşeli gözleri
oradan süzüle küçüle bir fil kafilesi
iniyor konsolun üzerindeki tahta dağlara
beni bir kireç kuyusundan baş aşağı sarkıtarak
iniyor uzun geçmişime terli bir mızrak
evlerde bunca eşya
tanrım
kalbime saldığın çıkrık
orda bir şey bulmasın senden başka
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder