Beri bak ben o zamanlar genç idim tek başıma çılgınca Neler yaptım bilir misin etrafımda başka gençler bulamayınca İt resmini kartonun bir yüzüne özene bezene yaptım Öte yüzüne çiziverdim geniş bir kafes Don lastiği takıp noktasız suratla Dondurtduğum zaman kartonu Noktalarını koyup sür’atle Döndürtdüğüm zaman kart-önü Kafese girmiş görünüyordu it Etmiyordu ihtiva karbondioksit Benim dışa verdiğim nefes Nasıl Abdullah Yüce idiyse Ve idiyse Hamiyet Yüceses Vitrinde güllü lokum Yeminler olsun tokum. Serde gençlik beni bağlar sanmayındı hoppacılık şartına Ah, bulaydım, bir olaydı diri bir kız beni görüp örtüne Yakam dar parça pörçüktür paçam yenlerim ucucuna yetişir Saçlarım dökülmediğinden olsa gerek ki tarağım şimşir İyi de neden kazara senin cebinden çıkıveriyor benim tarak Ki senin ensene kadar alnın açık istikbalin benden parlak Okuyup yazabilirdin madem bu mührü bana neden kazıttın Haklamak varken Calut’u ilk fırsatta mahremiyle azıttın Löksün rafa senin gibilerini kaldırmak pek ağır masraf ister Satsan seni kim alır deppoda çok yer kaplar senin gibiler Bir benim bulduğum çare sana bol bol gol atmak Ha bir karış ha bir milim girmiş mi sen ona bak Kısa yolu elden ayaktan düşmeden tarif etsem mollaya Veriversem Coni’ye ders öyle Monreo James belleye Ey yârenler unutmayın benim çağım kehribarî çağ idi İki kusurluca gözüm sağa sola bakmaktandır seğridi Biri bari deseydi ya bu seğrime zelzeleye delalet Biri bari deseydi ya çok hakkın geçti helal et Ne gezer iftiranın haddi yok ben mi nadim olayım Zorluk bilanço tutturmakta harcanmakta kolayım Konuş konuş ne mümkün ciddiye aldırmak patlangıcı Siz kozalak dersiniz bizim köylüye sorsan gıcı Hasılı yetişmem iktiza etti bizzat kendim Nikâh neden masada kıyılıyor bunu çok merak ettim Durur muyum balıklama elâlemlik deryalarına daldım Anahtar deliğine kadar eğildiğimle kaldım Kalp kaslarım mükemmel çalışırdı Ruhuma koydun mu karbon kağıdı çıkarırdı yüz nüsha Karbon kağıdından üçüncü hamura iftira kara leke Nesini arıtacaktım İspanyol paça giyenlerin Fikir kazınacak yer mi vardı zihinlerinde Ben o zamanlar gençtim De Gaulle, Kennedy, İnönü, Bayar sağdılar Jetli füzeli ihtilâl aşırtmalı yıllardaydık Tarihe sadeceleyin karışmıştı mancınık Yadırgılı kalıntıydı altın dişli kadınlar Domuzlar körfezi işgal ettiği için Her ihtiyar köpek saygındı ve düşündürücüydü O günlerde udîler bile düşünürdü Azdı sayısı kahvesini tahmisçilerden satın alanların Gençtim tığ gibiydim ne rüzgâr Kaçın kur’ası ibaresinden kirleniyordu Ne de bir mavna gocunurdu Görünen ve görünmeyen Münasebetli ve münasebetsiz Yerlerine kına kırmızısı Türbe yeşili çalınmaktan Kulaklarımdaki gençlik çınlamasında Kimin beni andığı ki besbelli Döş ileri kefel geri bizi sol pezevenkler Redifi refakatinde yürüttü bizi kumandan Edirne’den ve Van’dan Beni başkasına benzetme ben Türküm Tavan bilip Edirne’yi büyüdüm Van’ı taban. |
18 Mart 2016 Cuma
faciayı yazmasaydım yaza yazık olurdu,ismet özel
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder