Buğda
Süslü çuvallara koduk
seni be,
Çiçek çiçek nakışlı, dal
dal örgülü
Bir boyası açılmış
dağlara dek.
Bir yaprağı taze çayır
tadınca.
Düşünmedin, uyanmadın,
kalmadın,
Süslü çuvallara koduk
seni be.
Güzelliğin hem eski, hem
yeni be,
Gökyüzüne benzer vaktin,
beş vakit.
Kokusu var üstünde Adem
ile Havva’nın,
Hafifliğin cümle kuşun
yediği.
Bir yeşilden, bir
sarıdan, bir aktan,
Güzelliğin hem eski, hem
yeni be.
Kimler ummaz yeniden
gelmeni be,
Yedi iklim, dört bucak?
Değirmenin taşı söyler
adını
Ana toprak seni anar
yeşerir,
Çocuk olsun, nine olsun,
genç olsun,
Kimler ummaz yeniden
gelmeni be.
Dağlarca
Kağnılar
İki ses verir kağnılar;
Biri acı, biri daha acı.
İki düşünce alır
cümlemizden,
Biri uzun, biri daha
uzun.
Odunla ağırlaşırlar
O yüklü, o daha yüklü.
Hafiflerler buğdayla,
O boş, o daha boş.
Nerden gelirler belli
değil,
Öbürü eski, öbürü daha
eski,
Nereye gittikleri aşikar,
Öbürü yorulmaz, öbürü
daha yorulmaz.
Dağlarca
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder