7 Mart 2013 Perşembe

bir gül bir mektup

Askeriyeden ayrıldım Alâeddin Abi 
Dalına küsen bir yaprak gibi / kapı aralandı ve çıktım 
Görülmüştür damgası silindi yakamda 
Ne karakolda nöbetim, ne de suya atılacak mektuplarım var 

Şu sıra seni özlüyorum 
Karanfilden Balıkesir’e akan bir sokakta
Bu dünyada öleceğin Kerem’in
Öbür dünyada da sevebileceğin bir kalbin vardı senin
Yaraları yarayla saran gözlerin
Bulutlara saklı çeyizin
Kalbimin üstünde kalbin vardı senin

Yalnızlığımız gide gide Alâeddin Abi
Sırlı odalara sığındık
Telefonlarımız cevapsız
Yarimiz kalbiyle çarpmıyor toprağımıza
Düşlerime giriyor, kitaplarına bahçıvan Ramo
Hani Afife Ablası olan, Muhayyer hikâyeler yazan kardeşimiz
Yani o derin karanlıklardaki tebessüm
Babacığı, narin Ayşe Rikkatin

Senin gülün karşı tepelerdeydi,
Benimse sığınaklarda Alâeddin Abi
Senin gülün pastanelere taşındı,
Benim gülümün üstünde hâki gölgeler sayıldı
Senin sarışın denizlerin oldu
Islana, ıslana geçtin kalplerden
Bense, ağıtlara bulana bulana geçtim
İkimizi kucaklayan rüzgârlı bir ırmakta.


cafer turaç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder