26 Ocak 2013 Cumartesi

SON ŞAİR


                                             

Benim yalnızlığımdan
Damıtılmış çeşmeler
Kurumuş unutulmuş
Çeşmelerin akışıyım
İnsanlık içinde

Sezai Karakoç

   Ezelden ve ebedden bize bakan  göz. binyılların içinden konuşan bir ses. Allah’ın yeryüzüne gönderdiği son şair...vakur kelimesinin karşılığı.sanki yürürken ayakları yere basmıyor.yürüdükçe, dünya tüm küçük sesleriyle aradan çekiliyor.1429 yıllık kadim bir yürüyüş onunki.belki yaratılış kadar eski.ordusunu yitirmiş bir kumandan gibi.hala elinde sancağı.konuştuğunda tabiat dile geliyor Allah'ın ilk yarattığı haliyle.sessizliğine kimse erişemedi.yalnızlığı Ebu Zerr. doğulu yüzünde dipdiri asalet. ilhamı da aşan bir imanla yazdığı şiirlerinde son şarkısını söylüyor İslam medeniyeti. buralarda, birkaç ok atımı uzaklıkta, alt katında serserilerin bira içtiği bir işhanının üst katında, varlığı yeryüzünü hala yaşanılır kılan o baba adam, sancaktar...

   Sanki bir fani değil de, peygambersiz kalmış dünyada imanımızı, kalbimizi, ruhumuzu bize hatırlatsın diye yüzyıllar evvel yaratılmış bir ses. elimden başka bir şey gelmiyor.sadece hayret makamında gözleri kamaşmış acemi bir yolcu gibi susabilirim.onu düşündükçe gözlerimin dolmasına,kalbimin titremesine kapılıp sadece adını yüksek sesle söyleyebilirim.şiirlerini okurken kimsenin onun gibi yazamayışını anlayabilirim.her kelimesi yaratılmış ne varsa hepsinin hakkını sonuna kadar veriyor.onu hatırlamak demek,her şeyi bir kenara fırlatıp kalakalmak.büyük bir şeyin huzurunda diz çökmek.nefsimizi bir kere daha terbiye etmek.

   Kendi çölünde Allaha yürüyen derviş. mahşer günü, “Allahım diyeceğim, ben Sezai Karakoç’u hayatım boyunca çok sevdim.ya bu sevgi benim azığım olsun,ya da benim değil de onun olsun.ona edilmiş bir dua olsun.onu sevmek ya beni cehennemden biraz uzaklaştırsın,ya da onu cennetine yaklaştırsın.”


   Çünkü 20.yüzyılın zamanında yaşayan biri asla yazamaz Hızırla Kırk Saat’i. Hızır’ı kalbinde konuk etmeyen biri yazamaz onu ve diğer şiirleri.

  hangi dizesiyle bitirsem? o kadar çok ki…mesela “Alınyazısı Saati”nin son dizeleri:

  “Cebrail’in gölge gibi geçerken bıraktığı iz gecede
    Ben hep o güzelliği söylüyorum”


   “Başım eğik, dilim kapalı, gözler kan çanağı anlamında”*

    Dinliyorum…

  *Cahit Zarifoğlu


18.Aralık.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder