t e k v i n
ve öyle bir yaz geçirdik Tanrının Bahçesinde
Bozuk paralarda sinemalarda gerçeklerde
Uzak görüşlülüğüne inanıp suların her şeydi taze
yalnızlığımız değil
bomboş ellerimizde sonsuz düzenler
anlaşamadık erinçin ve karşı koymanın gerekçesinde
korkusuz belki ama umutsuz değil ve uykusuz
aklımız kendimizin yapacağı bir şeylerde
dünyanın bütün saatleri onikilerde
her şeylere bir başlangıçtık ve bir sonduk
ve kimbilirdi aşk nerde oteller nerde
biz bir acıydık acımız idi bütün fenerlerde
ve kimbilirdi aşk nerde oteller nerde
indik ve yorgun argın ve saygımız idi yok
boşalmış istanbulda gökte ve her yerde
dünyanın bütün saatleri onikilerde
bir nefesin bütün uykusu kendini yonttu bir taştı
yalnızlığımız değil
kimbilirdi aşk nerde oteller nerde
ah, büyük gök yoksulsun suyumuz bile değilsin
ve maviliğin ve karanlığın ve karşıtlığın nerde
ah yüzgöz olduğumuz sanki karımız deniz
ve karşımız ve arkamız ve her yerimiz
kimbilirdi aşk nerde oteller nerde
g ö ç
uzakta. Kimsenin ölmediği o yerde
Uzakta. Hayvanat Bahçesinde
doğurur kendine aykırı fil
yıkanmaya su dağıtılırdı,herkes,
kendi akşamını çıkarırdı karanlıktan.
Kargış, o güzel bitki, ona tapardık!..
Kalabalık ölülere, dirilere bölünürdü
Uzakta. Çok kesilen kağıtlar ülkesinde...
sular o yanlış kökleri çürütürdü.
ve kimsenin hiç görmediği yerde
onun bir kan tadı idi sesinde
benzin ve banka dağıtılırdı, herkes,
göçen, yerleşen bir şey değil
herkes kaçışandı yalnızlıktan
Kadınlar erkeklerle idi, yalnızlıktan
herkes herkesle idi yalnızlıktan...
Kargış, o güzel bitki!
ve sonra duvarları dibinde ölünürdü.
Ölüm idi kolayca yenen kişiyi,
uzakta. Hayvanat Bahçesinde.
bir çocuk , bir öyküde, bir düşü yürütürdü...
l e v i l i l e r
...saçlarınızı ve tırnaklarınızı büyütünüz dediler
büyük olsun,
büyüttük...
ve trenlerde gidiniz ve otobüslerde ve gazete
okuyunuz!..
ve hep gidiniz!..
ve atlar ve tüfekler ve sözler eskidi birgün.
O gün. Artık büyüdünüz dediler...
o gün artık büyüdünüz dediler...
...ve birgün yalnız kalındı bütün ilişkilerde
ve kimbilirdi aşk nerde oteller nerde?..
eğlendik köhne uçaklarla, kokulu sabunlarla yıkandık
saçlarımızla, yeleklerimizle kıvandık...
o yağmakaranlık büyürdü durmadan,
"Yalnızdık, Kimsesizdik, Bağışlanmalıydık..."
Ama kimbilirdi aşk nerde, oteller nerde?..
...şeyi indirdik, ses, boş, adı biryerlere yazıldı.
eskiyen nesi varsa onundu, aldı yürüdü, gene de...
Bir susuzluktu onun şarkısı belki tuzlu ve hüzünlü
Her gün bir sevinç yabancıydı onun ağzında
Partilerde Meydanlarda, örneğin SüPanCe boğazında,
çok çok idi, bir gözlük, bir boyun atkısı, bir ölüm!..
Bir gün günah yapılmazdı hiçbir yerde
ama kimbilirdi aşk nerde, oteller nerde!..
s a y ı l a r
Nasıl çoktuk - iyiydik,nasılkalabalıktık - bolduk
Bir tuz ve bir sakal.
Durakta...
Yaşayan bir kediye ağıt. Sonuç.
Sevinçli şapkalara, tüylü kumaşlara, bir adamın son
evine bir çalgıdır bıraktığımız. Sonuç.
Ey - ey, siz,bütün gemicilerin kocaman kaptanları. Sonuç.
eyen güzel ölügemici.
Sinemalar, defterler, yollar doldu bizimle.
Gelişen bir ağıt.
Askerler ve mızıkacılar için. Sonuç.
Kimbilirdi nerde oteller nerde..
Artık ellerimiz kimbilir hangi güvertede, karanlık
geceyi bir suyla açıklamaya uğraşıyor. Sonuç.
Gelişen bir ağıt.
Ben 11'le gideceğim sen 17'yle mi?..
Sen beni seversin
atlar öldüğünde ve
şapkam başka olsa bile...
İşte. Bölündük belli olduk.
Durakta.
t e s n i y e
Dilerim acıyor sıkmaktan
tiyatrodayız. Yanlışlık sonsuz biçimini buluyor.
ah şaşkın mevsim biraz çılgınsın, kalırız.
otobüsler kaçar, biz kalırız.
herkes çıkar, alkış yok
ah çılgın durak sesin çok uzak
sesin öyle uzak
her şey öyle artıyor, sesin çok uzak
ben iki kişiyim övüşürüm durmadan
ölü bir balıkız öyle, ölü bir balık
beyaz eli bekleyen
anılarla sayılar ardında
ben iki kişiyim övüşürüm durmadan
her şey biraz ince biraz kalın
bir cenin büyür şurda perdesi kalın
göller üstüste gelir ve sular kalın
insanların benimle görüştüğü saatlerde
ben iki kişiyim övüşürüm durmadan
ve bir post bir bedeni ısıtır
bir kentte güneş battı mıydı
beyaz eller işler ve lokantalar
ben iki kişiyim övüşürüm durmadan
ey çılgın durak kalın
övmemi bekleyin ve kalın
eller ve ayaklar ve kıllar kalın
büyük bir şeye geliyoruz bulut gibi
saklanan ve güvenilen bir şey
herkes ölürken herkes kalırken bile kalın
kimbilirdi aşk nerde oteller nerde...
Turgut Uyar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder