17 Eylül 2012 Pazartesi

kapalı çarşı






Kendi yastıklarına gölge salmasın 
Çocuklarının öpüşleri onlara anlat 
Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar 
Ruhların içindeki müzikle karşılıklı 
Kapalı çarşı içinde bir sigara 
Bir keman kılıfı senin saçlarına sürünen yağ 
Onlara anlat kadınların gözlerinin içinden geçer 
Kapalı çarşı ve kapalı çarşıyı götüren saat 

Bir inci gerdanlık dumanları içinde kapkara 
Anlamağa başladığı ağır ve çekilmez kelimeler içinde dağ 
Senin resmin ince gerdanlığın siyah parlaklığı içinde ışıklı 
Işıklı ışıksız yandan ve önden ışıksız arkadan ve içten ışıklı 
Onlara anlat ki insan kelimelerden ve şiirden yaratılmadı 
Tüyler içinde gelen yeni dünya 
Bir sandalye kadar hür olduğu gün 
Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat 

Benim aynamı küçültüp büyülten onlar 
Benim aynamı aynalıktan çıkaran 
Kapalı çarşılar içinde fikre ve gerçeğe 
Neler neler etti anlarsın onlar 
Şemsiyeler gibi 
Felaketlerin en şakacısına açılıveren onlar 
Kendi yastıklarına düşmesin 
Dostlarının kadınları üstündeki gölgesi onlara anlat 
Kapalı çarşılar içinde 
Aslanların ağaç kabuğuna yazdığı şiir 
Kapalı çarşı içerisinde 
Açık ve keskin yumuşak ve güzel Kur'an sesleri 
Kapalı çarşı içinde kapalı rüya çarşıları 
Kapalı çarşı içinde öfke ve af çarşıları 

Kapalı çarşıya gittiğin zaman 
Bir yangın sonrasının gazetelerini okudun 
Bir gazete uzun ve kül olmuş bir gazeteydi kapalı çarşı 
Mavi gözlü bir gazete 
Kapalı çarşı içinde bulutların en senin olanı 
Sen bana kapalı çarşı 
Şüphesiz o kadar satılan ve alınanlar var ki 
Şüphesiz bir harita kırığı 
Bir yapma deniz parçasıyla kapalı kapalı çarşı 

Sen kapalı çarşılar üstüne yağmur yağanı 
Yağmurun iyi ve doğru yağmadığını onlara anlat



Sezai Karakoç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder