Tıpatıp benziyorsun o gülüşün yemyeşil
Heceden geçmeseydim ben ona bahçe derdim
Yok, dünyayı gezdim de halk dilinde tıpatıp
Yani sen şimdi bana ‘abartma’ mı diyorsun?
Abartsaydım seni ben gökyüzünü öperdim
Bir gül yetiştirirdi bahçıvanlar orada
Rengini kendi seçen, adını kendi koyan
Şaşırırdı ırmaklar haritada yolunu
O saatte orada bütün denizler açık
Sanki sehl-i mümteni karşımda ayan beyan
Sessizlik bir ölünün üstünü örter gibi
Film başlar başlamaz bütün sokaklar biter
Not bıraktım dünyanın şikâyet kutusuna
Bu kadar uzun yollar yapılmasın Allah’ım!
Dil gurbette kalsa da eller kavuşsun yeter
Hâlâ mavidir deniz, hâlâ umuttur mavi
Şiir bize bunları söylemeyecek mi, neden?
Biri gelip şairden bir gün bunu soracak
Ve hâlâ yaşıyorsak bir izahı olmalı
O sırtımızdaki bıçak hep öyle dik duracak
Sevgili babacığım ne çok şiir yazmadın
Uyanmasın acılar, düşler ürkmesin diye
Ben ki hayattan düştüm, kime çektimse böyle
Gelmeseydim dünyaya o kadar kırılmazdım
Bu yüzden seviyorum her şeyi ölesiye
Hüseyin Akın
Karabatak 30, ocak 2017
Karabatak 30, ocak 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder