Sene 2003. Nick Nolte'in oynadığı Good Thief filmini izliyorum ve Nick denen berduş sabaha karşı Paris sokaklarında yürürken fonda A Thausand Kisses Deep çalıyor. Bilen bilir nick nolte'un da sesi bu tarza yakındır ve ben sandım ki Nicknolte söylüyor bu şarkıyı. Ulan harbi iyi sarkıymış deyip bir yere kaydettik şarkıyı. Tabi pc yok, internet yok. Arayamadım da. Bir zaman sonra Trt'de bir programda Dance Me To The End of Love çaldı. Benim hafızadaki kayıt sistemi hemen devreye girdi ve bu iki ses birleşiverdi. Sanırım o sırada Nick yanılgısından da kurtuldum.
Aldı beni bir telaş! Bu şarkıyı ve sahibi olan sesin kimligini bulmam lazım. Trt'yi aradım bilen yok, cdcilere gidip müziği mırıldandım bilen yok. Sonra yine bir programda First We Take Manhattan hem de Leonard Cohen ismiyle klibiyle çıkınca karşıma taşlar yerine oturdu.
Kürt şiirinde bahsettigim o 11 metrelik koridorda,belki 11 adım, az dinlemedim bunu. Hiç bir zaman sözlerinin ne anlattığını merak etmedim.
Geçen sene TRT'deki Gündem Edebiyat programı için bir şarkı seçip anlatmam gerektiğinde bunu seçtim ve o zaman ne anlatıyor diye araştırıp büyüyü bozmaya karar verdim. Ama hissettiğim anlamıyla sözlerin anlamının aynı olduğunu fark edince büyünün hala bozulmadığını da anladım. Ve bu şarkıyı bana anlattıklarıyla, hissettirdikleriyle anlattım programda. Gerçi program o kayıt yayınlanmadan yayından kalktı.
Böylece şarkının benim payıma düşen kısmı yine bende kaldı.
İstanbulda ki konserini ne yazık ki kaçırdım. Keşke zorlasaymışım durumu.Gerçekten niye kalktı program, sizin payınıza düşeni seyredememekte kötü..
YanıtlaSilniye kalktı bilmiyorum. kav şiirimde şu dize var:
YanıtlaSilleonard cohen'le açılıyoruz beyazın merhametine, onulmaz aşk odalarına