23 Şubat 2023 Perşembe

DENİZLER YÜKSELDİĞİ ZAMAN


"Sanki daha önce hiç kullanılmamış, anlamı olmayan kelimelerle doluydu ve onlara ruhundan bir parça üfleyip onları var etmek ve herkesin bu kelimelere baktığında kendisini görmesini istemekle doluydu. Yalnızken seyrettiği yağmurlar, akşam olurken gökyüzü, bir adamın yüzü, küçük bir hadise, duyduğu bir söz, güldüğü bir espri, tarlalar mesela, kır kahvesi, otobüs durakları, kâğıt kokuları, domatesler, hatırasız yaz vakitleri, mısralar, bir yazarın resminden ona görünen, saçlarına bakıp sustuğu kızlar, balkonda içtiği sigaralar, bazı yalnız ağaçlar, yol kenarındaki avlular, yazamadığı ama içinde durmadan konuşan hikâyeler, patates soyarken fark ettiği, depresyonda kurduğu cümleler ve her şey bir başkasına ve önce kendine yeni baştan anlatılmalıydı. Solgun bir hatıranın gölgesiyle konuşurdu ve o konuşurken hayat gözümüzden düşerdi. Kalplerimizin köşesinde saklı kalan unutulan ne varsa ortaya çıkardı. Bir kalbimiz olduğunu hatırlatırdı bize. Başka bir hayatta yaşıyor ve yaşamıyor gibi konuşurdu."




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder