3.
Abar kinim
Eşit aralıklarla dizilmiş
bir boşluğa doğru
Muntazam bir obruğun
duvarlarından sekerek
Varmaya çalıştığım yere
ulaş
Antenlerin kıblesinden,
sabit kuzeyden, ışıktan ve sesten daha uzağa
Dikkatlice bakıp
görüyormuş gibi yaptığım saydam evren duvarlarına doğru abar
Onlar karanlık bir bitiş
gördüler
Sen durma
İçi keskin taşlarla dolu
Daralan bir helezonun
dışkıladığı o tarifsiz siyahsızlığa var
Orada kimse yok
Oturup kendi kiniyle
konuşan
Kazan, kesen, bedenini
katafalk olarak kullanan
Özünde müstakbel larvalar
bulunduran
Hiç kimse
Orası diye bir yer yok
Başladı bir kere
Sırf bu yüzden devam
etmeli
Ve bu dehşetli devam obur
bir kadının öpülmüş yerlerine tekabül eder
Dostlarım! Ne kötü tat
Sürekli “onlar” diye
başlayan bir çığlıkla bölünmeli bu serenat
Onlar bir kadının
rahminden zehri emerek alır
Onlar bana bileğimi nasıl
keseceğimi öğrettiler
Çoğunun tanrısından uzun
yaşadım
Onlar toprağın altına
doğru fışkıran birer gayzer
Kaçırmazlar asla cambazlık
derslerini
Altındaki yerküreden
düşmemeye çalışan bir dolu ahmak hepsi
Bu kadar yeter
Birisi çıkıp söylesin
bunlar neden var?
Nemlendiriciler, salata
çatalları, bizi Yuval’la akraba eden envanter
Bu kadar yeter
Kısık göz, sepya efekti
Gerçek olsa asla böyle
güzel gülemezdi
Bu kadar yeter
İyi bir poz
Lütfen
Sonra paydos
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder