sevgili
mutlu son beni tanısaydınız severdiniz
kaybolacak kadar hiç yürümedim
kış mevsimini mp3e yükleyip dinlerdim sonsuza kadar
kalp masajı sonunda aniden alınan nefesleri bilir misiniz
öyleydim
şekerliği anne duasıyla doldurmuştum, alır mısınız biraz
hem üç poşet çocuk sesi almıştım bakkaldan
beni tanısaydınız severdiniz mutlu son, biraz daha oturun lütfen
inanır mısınız dünya terlediğinde sırtına havluyu ben koyuyorum
belki de aksi oluyordur
hayatı deli gibi alkışlıyor herkes
belki de aksi oluyordur
savaşta birliğini kaybetmiş er gibi aradım sizi mutlu son
birlikte rus ruleti oynayalım gitmeyin
tetiğe basmadan önce camı açarsam
rüzgar sizi düşündüğüm anları devirir
telaşla toplarım kırıkları
“tahmin ediyorsun öyleyse yanılacaksın” diye bir ses duyarız mutlu son
korkarız
telaşla toplarız kırıkları
şimdi bir besmele kapıya omuz atıp içeri girse
yanan bir eve dalan bir anne gibi girse
ya da besmele bir şehir olsa, olabilir bence
çay bahçelerinde
beşerli altışarlı oturan insanlar piyano tuşlarına benzeyebilir
bir kayalıktan denizi seyretmeye benzeyebilir
ağlarken birine sarılmak gibidir belki
biz böyle bir hayatı ıskaladık işte mutlu son
o yüzden birlikte rus ruleti oynayalım gitmeyin
ilk sırada ergenliğim, onun gözü karadır
sonra silahı otuz yaşıma uzatın
siz mutlu son, hile yapabilirsiniz
ölmenizi asla istemem
kaybolacak kadar hiç yürümedim
kış mevsimini mp3e yükleyip dinlerdim sonsuza kadar
kalp masajı sonunda aniden alınan nefesleri bilir misiniz
öyleydim
şekerliği anne duasıyla doldurmuştum, alır mısınız biraz
hem üç poşet çocuk sesi almıştım bakkaldan
beni tanısaydınız severdiniz mutlu son, biraz daha oturun lütfen
inanır mısınız dünya terlediğinde sırtına havluyu ben koyuyorum
belki de aksi oluyordur
hayatı deli gibi alkışlıyor herkes
belki de aksi oluyordur
savaşta birliğini kaybetmiş er gibi aradım sizi mutlu son
birlikte rus ruleti oynayalım gitmeyin
tetiğe basmadan önce camı açarsam
rüzgar sizi düşündüğüm anları devirir
telaşla toplarım kırıkları
“tahmin ediyorsun öyleyse yanılacaksın” diye bir ses duyarız mutlu son
korkarız
telaşla toplarız kırıkları
şimdi bir besmele kapıya omuz atıp içeri girse
yanan bir eve dalan bir anne gibi girse
ya da besmele bir şehir olsa, olabilir bence
çay bahçelerinde
beşerli altışarlı oturan insanlar piyano tuşlarına benzeyebilir
bir kayalıktan denizi seyretmeye benzeyebilir
ağlarken birine sarılmak gibidir belki
biz böyle bir hayatı ıskaladık işte mutlu son
o yüzden birlikte rus ruleti oynayalım gitmeyin
ilk sırada ergenliğim, onun gözü karadır
sonra silahı otuz yaşıma uzatın
siz mutlu son, hile yapabilirsiniz
ölmenizi asla istemem
ayşe sevim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder