30 Mart 2022 Çarşamba

21 GÜN - BİR SONSUZLUK



Belki yanlış bir zamanda karşılaştın. Belki ne zaman karşılaşsan yanlış zamanda olacaktı. Belki karşılaşman yanlıştı. Belki de o kadar doğru zamanda karşılaştın ki ne zaman, ne hayat bu doğruluğa ayak uyduramazdı. Bu, tasavvur halinde yanıp sönen bambaşka bir hayatın doğrusuydu.
Hep bir hayat vardır, dokunulmamış, pırıl pırıl... O kadar güzeldir ki o hayat, yaşamakta olduğun günleri silik ve geçersiz kılar. O güne doğru yaşarsın. Hatta o gün o kadar doğru gelir ki bugünleri yanlış yaşama hakkın bile vardır.
Zaman geçer geçer geçer gündelik ölümlerle. Kaybettiğin ve geri alamayacağın nefeslerle geçer zaman. O gün, eğer gelmezse, acıyla anlarsın: O günü hayalinde yaşadın ya, işte hepsi buydu. O günü hep özledin ya, hepsi buydu. O günü bekledin ya, hepsi buydu!
Zaman öldü. Artık mezarımıza mobilya beğeniyoruz. Yıllar sonra geriye dönüp bakınca, yaşanmamış, gölgelenmemiş, hep hasret halinde kalmış bu yapayalnız hatıranın güzelliği ve ağırlığıyla öleceğiz.
"Ne yaşadıysak bir başımıza yaşadık
En iyisinden en kötüsüne
Ve bilhassa yaşadıklarımızın en iyisinde
Yapayalnızdık"
Yaşadıklarımızın ve yaşayamadıklarımızın en iyisinde, en güzelinde yapayalnızdık.
Ve kar, yaşanmamış hatıralar kadar güzel yağıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder