14 Nisan 2021 Çarşamba

new york (büro ve ihbar)

                                                    

Çarpmaların altında


bir damla ördek kanı var.

Bölmelerin altında

bir damla gemici kanı var.

Toplamaların altında, taze kandan bir nehir;

bir nehir türkü söyleyerek gelen

kenar mahallelerin yatak odalarından,

gümüş var, çimento ve meltem

New York’un yalancı şafağında.

Dağlar var, biliyorum.

Ve gözlükler bilim için,

bunu da. Ama ben göğe bakmaya gelmedim.

Bulanık kanı görmeye geldim ben,

makinaları çağlayanlara taşıyan kanı

ve ruhu kobranın diline.

Her gün dört milyon ördek

öldürülür New York’da,

beş milyon domuz,

iki milyon güvercin, canı çekti diye cançekişenlerin,

bir milyon kuzu ve iki milyon horoz. gökyüzünü kıymık kıymık bırakarak.


Daha iyi, hıçkırarak ağlamak usturayı bilerken ya da öldürmek köpekleri düşsel avlarda,


şafakta katlanmaktan bitmez tükenmez süt trenlerine, bitmez tükenmez kan trenlerine, ve koku satıcıları için elleri bağlanmış gül trenlerine. Ördekler ve güvercinler domuzlar ve kuzular kan damlaları bırakıyorlar çarpmaların altına, ve korkunç çığlıkları posası çıkmış sürülerin acıyla dolduruyor vadiyi Hudson sarhoş olmuş akarken yağdan.


İhbar ediyorum bütün herkesi öteki yarıya aldırmayan, çimento dağlarını yükselten kurtulamaz yarıya unutulmuş hayvancıkların yüreklerinin attığı yerde bir milyon inek,matkapların son şenliğinde

hepimizin döküleceği yerde.

Suratınıza tükürüyorum.

Dinliyor beni öteki yarı

yiyip bitirerek, türkü söyleyerek, uçarak kendi

saflığında

incecik çubuklar taşıyan

kapıcı çocukları gibi

böcek antenlerinin

paslandığı deliklere.

Cehennem değil bu, bir cadde.

Ölüm değil, manav dükkânı.

Otomobilin ezdiği şu kedinin pençesinde

bir dünya var kesik ırmaklardan, ulaşılmaz

uzaklıklardan,

gelirken kulağıma türküsü solucanın

nice kız çocuğunun yüreğinden.

Pas, maya, titreyen yeryüzü.

Yeryüzü, sen ki, büroların sayılarında yüzen.

Ne yapayım? Sıraya mı dizeyim manzaraları?

Sıraya mı dizeyim birazdan fotoğraf olacak aşkları,birazdan tahta parçaları, kan yudumları olacak?

Yok, yok; ihbar ediyorum.

ihbar ediyorum komplosunu

o terk edilmiş büroların

acının ışınlarını yaymayan,

ormanın programlarını bozan,

ve kendimi öneriyorum yesin diye posası çıkmış sürüler

çığlıkları doldururken vadiyi

Hudson sarhoş olmuş akarken yağdan.


Lorca




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder