20 Mayıs 2019 Pazartesi

yıkandıkça azgınlaşan bir ateş gibi


Adını doğruyorum. Bir yalnızlığı doğrar gibi doğruyorum adını
Yatılı bir okulun bahçesinde.  Hüzne ve acıya boşalan
Gizli işsizliklere. Yapraklara ve öğretmenlere dokunmadan. Korkuluklara.
Sessiz ve tenha adımlarla. Gizliliklere ve gizlenmeğe alışarak.
Adını soyuyorum. Bu kenti dize getirmek için.
Bu kenti ve her şeyi. Soyuyorum adını. Geriye bir kimsesizliğin kalıyor.
Onu alıp yüzüme gözüme sürüyorum. Kalbime.
Hiç uğrak vermeyen kalbime.  
Adını kesiyorum. Yalaz bir bıçakla.
Ustura ağızlı bir Hartlap bıçağı. Maraş yapısı. Bazen Diyarbakır’da rastlanır gölgesine.
Adını kesiyorum. Bir yalnızlık doğuyor ötgür.
Ötgür bir gece yaşıyorum.
Bir yasağı bütün hıncımla boğuyorum. Yanlış bir devletin yasağını.
Yerin altına girdiğimizde. Yeri üstümüze çektiğimizde.
Yaklaşsın annemiz uzak sesiyle.
Derimin tehlikelerine dokunuyorsun işte.
Bir ağaç büyüyor. Gür. Bir kuş ötüyor. Öt
Ötgür bir gece yaşıyorum.
Bu kentin ortasındasın. Şımartılmış otomobillerin arasında
Gözlerinle bir çıkış yolu arıyorsun
Oysa ben senin direnişini bilirim
Yıkandıkça azgınlaşan bir alev gibidir.
Bilirim. Vakitlerden bir kan vaktidir.
Bir yenilgi haberi kamçılanan sulardan.


Diyorum bu kentin ipleri kimin elinde.
Diyorsun elleri olmayanların elinde.
Diyorum ağaçlar neden büyütür acıyı. Sanki neden.
Diyorsun hiç savaş sağlanır mı savaş vermeden.
Diyorum balkonlara gerili ipler
Hangi ölümün çamaşırlarını bekler.
Diyorsun bu kentin bir yüzü sulara dönük
Bir yüzü bize
Bu kenti her gece ay emzirmese
Sulara kapılıp gideriz ay emzirmese
Bir mızrak gibi geçiyoruz geceden
Sulara kapılsak nolur geceden


Yankımızı tutsak. Duvarlara çarpa çarpa büyüyen.
Tutsak “tutsak “ özgürlüğümüzü. Duvarlara çarpa çarpa büyüyen
Birbirimizi tutsak. Birbirimize tutsak olsak.
Bir köye ilk kez birlikte gitsek.
Saçların saçlarıma karışsa yüzün yüzüme
Bir çocuk defterini düşürmese. Hayatın kaçağı.
Evler üstümüze üstümüze ürümese. İnsanlar.
Çıkarsak ülkemizin tarihinden bir yanlışı.
Tarihî bir yanlışı. Geriye kalan nedir.
“Batı notları” ve mavi bir gecenin barışı


Bir ağıtı büyütüyorum. Ağıtla yıkanmış bir geceyi (büyütüyorum.
Bütün geceleri büyütüyorum.  Ağıt yakmak ulusuma (vergidir.


Bütün ağıtları yakıyorum.
Yeni ağıtlar doğuyor küllerinden.
Adın kalbimde kanıyor.




Alaeddin Özdenören
                



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder