Sen güzelsin diye bak bu elmayı güneşli
bir yerden getirdim
eğildi dallar saygıyla o uzaktan getirdim
sedef kakmalı bir bıçak saplanmıştı toprak karanlığına
öldürücü bak sevimsiz bir aydınlıktan getirdim.
Ormanlar gibi içine düşmüş gibi dinç rüzgâr
büyülü bir düşünce gibiydi senin güzelliğin
sen bak bir dalın yaprakları hışırtısıyla
sen güzelsin diye bak bu elması karanlık
bir topraktan getirdim.
Yılkı atlar koşardı ölmeden
biraz önce
yeşil bir sarmaşık saçlarını isterdim
sen bak bir elmas bir elma dolgunluğunla
sen güzelsin diye bak bu
elması karanlık
bir topraktan getirdim
öldürücü, sevimsiz bir aydınlıktan getirdim.
Mustafa Altay Sönmez
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder