27 Nisan 2014 Pazar

"biz hepimiz, huzurun anahtarını yitirmiş, artık büyük acının sırlarından başka bir şeye varamayan öfkelileriz"

"monoloğun sınırına, yalnızlığın ucuna varıldığında- başka muhatap olmadığından- en yüksek diyalog bahanesi, tanrı, icat edilir. onun adını andığınız sürece cinnetinizin kılık değiştirmiş olduğu anlaşılmaz ve ... her şey size mübah olur. hakiki mümini deliden ayırt etmek güçtür; fakat onun deliliği yasaldır, kabul görür; sapıtmaları her nevi imandan arınmış olsaydı, sonu tımarhane olurdu. fakat bu sapıtmalar tanrının güvencesi ve meşruiyeti altındadır. yaratıcıya hitap eden bir sofunun çalımı yanında bir fatihin gururu bile soluk kalır... "

“bütün sevinçlerinin bedelini ödeyen, bütün zevklerinin kefaretini çeken, bütün unuttuklarının hesabını vermek zorunda olan kimseler vardır: tek bir mutluluk ânı için bile borçlu kalmayacaklardır. bir haz titreyişi bin bir buruklukla taçlanı vermiştir onlar için; sanki, kabul gören yumuşaklıklara onların hiç hakkı yokmuş gibi; sanki feragatleri, dünyanın hayvanî dengesini tehlikeye sokuyormuş gibi… bir manzaranın ortasında mutlu mu oldular? eli kulağında kederler içinde buna pişman olacaklardır. tasarılarının ve düşlerinin içinde kibir mi duygular? aşırı pozitif ıstıraplarla hizaya getirilerek, sanki bir ütopyadan uyanır gibi, çabucak kendilerine geleceklerdir.”

"modern olmak çaresizlik içinde şunun bunun ucundan tutmaktır .."

"nerede tükettin ömrünü? bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet-geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiç bir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiç bir zaaf onurlandırmıyor. iz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki? 
kökeninde aldatıcı ve yıkıma mahkûm olmayan hiçbir 'yeni' hayat görmedim şimdiye kadar. her insanın zaman içinde ilerleyip bunaltılı bir geviş getirmesiyle kendini tecrit ettiğini, yenilenme niyetine de ümitlerinin beklenmedik yüz buruşturmsıyla karşılaşıp kendi içine düştüğünü gördüm..." 


 ''bilinç dikenden çok daha fazlasıdır,o ete saplanıp kalmış hançer gibidir''

"en büyük zalimler kafası kesilmemiş mazlumlar arasından çıkar".

"içimizdeki peygamber, bizi kendi boşluğumuzda ihya eden deli tarafımızdır"

e. m. cioran

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder