Nişanlı kızların ve makilerin
imparatorluğudur şiir.
Müzikle flört ederek büyümüşken bile ben
bakın! Resmimi çektiriyorum bir nehre; Kentlerin
beni düşlemesi bu yüzdendir.
Bu yüzdendir bir sokağı biçerek gelişim.
Seninle başlattığımız bir odanın işgali
sürgün yüreğimdeki ışığın
ele geçirilemeyişine bir işarettir.
– Aşk hepimizin Venedik’i
Bir serçeye yaklaşabildiğimden daha çok
yaklaşabiliyorsam şiire,
bir tedhiş yuvasıdır elbet
ağzımın sabahla başladığı her yer.
İnce bakışlı bir barbar olarak
ne şoseler ne donanmalar kurtarır beni.
Çünkü yasaklanmıştır kalbim Praglı bir cazcı gibi.
Fundalıklardır gene de, Chagal’dır…
… bir hüznün geriye çevrilemeyişinin en güzel yanıtı.
– Chagal hepimizin abisi
İhtilâller, erotizm, bitki ve kuş artıkları
bozkırlar ele veriyor bizi; Kanayan
bir tarihtir savunmamız.
Seni kalçalarından tutarak çevirişim kendime
ölüme karşı bir şenliktir.
Elinde Gökyüzüne dayalı bir gelincik
hızla geçip gidiyorsun ince ve sarı bir sokaktan.
Hem ince bir sokak her zaman bilinir,
istese de nereye kaçabilir ki mavi çocuk yüzlerinden?
– Çocuk yüzlerinin telefon numarası yok
Hayır! Hiçbir şey
geçip gitmeyecektir sözcüklerime çarpmadan.
Çorak bir toprak gibi parçalansa da kalbim
tanığım hepinize! Tanığım çağımıza!
Dünyanın herhangi bir köşesinde
göğsüm turnalarla dolu
dans ediyorum fışkın rüzgârlarla.
Körpe bir sabahtır silahım
kabzası gençlik resimleri ve hüzünlerle çentikli.
– Biliyorsunuz! İzmir benim hatıra defterim.
özkan mert
– Aşk hepimizin Venedik’i
Bir serçeye yaklaşabildiğimden daha çok
yaklaşabiliyorsam şiire,
bir tedhiş yuvasıdır elbet
ağzımın sabahla başladığı her yer.
İnce bakışlı bir barbar olarak
ne şoseler ne donanmalar kurtarır beni.
Çünkü yasaklanmıştır kalbim Praglı bir cazcı gibi.
Fundalıklardır gene de, Chagal’dır…
… bir hüznün geriye çevrilemeyişinin en güzel yanıtı.
– Chagal hepimizin abisi
İhtilâller, erotizm, bitki ve kuş artıkları
bozkırlar ele veriyor bizi; Kanayan
bir tarihtir savunmamız.
Seni kalçalarından tutarak çevirişim kendime
ölüme karşı bir şenliktir.
Elinde Gökyüzüne dayalı bir gelincik
hızla geçip gidiyorsun ince ve sarı bir sokaktan.
Hem ince bir sokak her zaman bilinir,
istese de nereye kaçabilir ki mavi çocuk yüzlerinden?
– Çocuk yüzlerinin telefon numarası yok
Hayır! Hiçbir şey
geçip gitmeyecektir sözcüklerime çarpmadan.
Çorak bir toprak gibi parçalansa da kalbim
tanığım hepinize! Tanığım çağımıza!
Dünyanın herhangi bir köşesinde
göğsüm turnalarla dolu
dans ediyorum fışkın rüzgârlarla.
Körpe bir sabahtır silahım
kabzası gençlik resimleri ve hüzünlerle çentikli.
– Biliyorsunuz! İzmir benim hatıra defterim.
özkan mert
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder