10 Aralık 2024 Salı
7 Aralık 2024 Cumartesi
5 Aralık 2024 Perşembe
YERALTI SULARINA KARŞI
.............
“Erdemin armağanı kendisidir. Biz ise hep bir ilave olsun isteriz” demiş İsmet. Doğru. Erdemliyim ve karşılığını bekliyor değilim. Erdemli de değilim. Galiba karşılık beklemek diye bir şey zaten yok hayatta. Yanında doğru sözler taşıyan biri sırf bu yüzden beklentilere girebiliyor. O sözlerin mucizevî bir şekilde kendisine mükemmel bir hayat sunacağını zannediyor. İçinde birçok cümleyle sustuğunda bunun Allah ve kul katında makbul olduğunu zannediyorsun. Doğrusu şu ki tüm bunları tek kişilik bir kader gibi yaşamaya mahkûmsun.
Ya da bu tek kişilik kaderinle özgürsün.
4 Aralık 2024 Çarşamba
bir tereddüdün şiiri
yazılı olmuşum dün gece sosyalden ve dinden
sahici sanat çalışmışım, dolmuşum ta boğazıma
büyük müzik, uzun roman, mutlak kibirle
deri değiştirmişim Beşiktaş’a geçerken alelacele
bugün pazar, bugünpazar gazeteleri alıp
basıyorum yaralara ekleriyle
küçükkentsoyluya bir kalıp ezine
balkonda begonya güzeldir vesaire
vapurların biteviye geçtiğini bilmek hem şu yönde
mutlupazar dondurmaları eriyor balıkları büyüyor
duyuyor musun ey günce
lirikler şarlayarak iniyorum ilk durakta
patates baskı kızlar da iniyor usta
rimeller, sivilceler, pozitif enerjiler iniyor
başımda beğendiğim dizelerimden bir ayla
çıkarken geçirivermişim üstüme kentli bir sıkıntı
büyüğünden üstelik, dökümlü duruyor
çekirdek aileler hafta içini çitiliyor
bungunluğu, taksitleri, ortanca kızın karasevdasını
sahile götürmeli çocukları, insanlar benzemeli birbirine
uzaktan geçen gemiler ilk gençlik yıllarım
demeli baba sigara dumanından bir mask suratında
korkuyorum diye sayıklamalı anne
uzaktan gemiler geçsin yıllarca
deniz gözlerini alıyor, çocuklar
çocuklar yeni bir iftarın eşiğinde
şehrin dişlerinde bir kamaşma deniz,
deniz tuzla uyandırılmış Havva
sahici sanat çalışmışım, dolmuşum ta boğazıma
büyük müzik, uzun roman, mutlak kibirle
deri değiştirmişim Beşiktaş’a geçerken alelacele
bugün pazar, bugünpazar gazeteleri alıp
basıyorum yaralara ekleriyle
küçükkentsoyluya bir kalıp ezine
balkonda begonya güzeldir vesaire
vapurların biteviye geçtiğini bilmek hem şu yönde
mutlupazar dondurmaları eriyor balıkları büyüyor
duyuyor musun ey günce
lirikler şarlayarak iniyorum ilk durakta
patates baskı kızlar da iniyor usta
rimeller, sivilceler, pozitif enerjiler iniyor
başımda beğendiğim dizelerimden bir ayla
çıkarken geçirivermişim üstüme kentli bir sıkıntı
büyüğünden üstelik, dökümlü duruyor
çekirdek aileler hafta içini çitiliyor
bungunluğu, taksitleri, ortanca kızın karasevdasını
sahile götürmeli çocukları, insanlar benzemeli birbirine
uzaktan geçen gemiler ilk gençlik yıllarım
demeli baba sigara dumanından bir mask suratında
korkuyorum diye sayıklamalı anne
uzaktan gemiler geçsin yıllarca
deniz gözlerini alıyor, çocuklar
çocuklar yeni bir iftarın eşiğinde
şehrin dişlerinde bir kamaşma deniz,
deniz tuzla uyandırılmış Havva
Ahmet Murat
vapur
Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden,
teper ha babam teper
paralanmaz
teper taşlı yolları.
Bir vapur geçer Varna önünden,
uy Karadeniz`in gümüş telleri,
bir vapur geçer Boğaz’a doğru.
Nazım usulcacık okşar vapuru,
yanar elleri.
Nazım Hikmet
Varna 1957
1 Aralık 2024 Pazar
ŞİİRDE GEÇMEYEN KELİMELER
"Bu kedisiz evlerin hayalet makaslarında
Her gece intihar ediyor üst kattaki derviş
Tentelere çığlık ciğerde Kan Suresi bakır küpeler
Çıngıraklı bir kapıdan çıkmışsın gibi yaralanıyor
Latincesi daha ağır - söylesem yorulursun
Sabahın niyetlerinde tarhlar açıyorum buğdaylara bakıyorum
Atkımın ucunda besliyorum vaşak yavrularını
Seni içli hayvan gibi bağrımda soluyorum"
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)