23 Nisan 2024 Salı

varsa ölümün arifesi






Bakmayın siciline "emekli yüzbaşı" kaydı işlendiğine
Kendisi mirlivaydı...
Nası da sürerdi yavrum, gebelerden aşağı
Şiir-aşkın komutu üzre
Livalarını
O umarsız ve umulmaz güzellikteki benliğimize doğru!..

Gördünüz hepiniz arazide onu
Bütün piyade ve süvari tatbikatlarında...
Derken indirirdi bir paraşüt bölüğünü
Benlen karımı barıştırmak için,
Oturup patlıcan salatası yapardı
Unutmaz kırmızı biberi, sarımsağını...

O, aynı zamanda, Napoleon'un ordusunda
Mısırların, kıtaların ta önünde
Yürüyen bir trampete çocuktu
Waterloo veya 12 Mart'ta...
Belki de İspanyol İç Harbi'nde
Pisi pisine ölen bir Lorca...

Ben Turgut'la okuşup koklaştığımda
Yaşamanın umman soluğunu soluduğumda
Denize açılır olurdum hep
Fethe çıkarcasına "Dünyanın En Güzel Arabistanı"nı
Şiirimizin o en kızıl saçlı levendiyle...


Can Yücel

21 Nisan 2024 Pazar

değişik



Başka türlü birşey benim istediğim,
Ne ağaca benzer ne de buluta benzer;
Burası gibi değil gideceğim memleket,
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava;
Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız
Rengi başka, tadı başka.

Can Yücel

4 Nisan 2024 Perşembe

FİİLDEN KUVVEYE METAFİZİK ŞİDDET

                         

                                               

Sen cumhuriyetin seremonisinden doğmuşsun

Topukları kesilmiş babanın döl yatağından

 

Anneni bezirgânlar çağa kaçırmış

Otuz bir gün aç kalktıkları hürriyet sofrasından

 

Ankara’da bir kaldırım inler durur kangren

Devletin demir yüklü kasıklarından

 

Ağzından akıtılan suyudur müfredat hazretlerinin

O da onur olmaz gözlerinden taştığından

 

Sen çiçeklere yakışmayanın kısa tarihisin

Dişlerine her sabah dağ yollarından

 

Gelmez cihana birbirine bakan iki zerre aşk

Kadınlar erkekleri eksik doğurduğundan

 

Uyumak kayıp çocuklar oratoryosuna bakmak kör

Sevmek ölümün (ağzımıza) çaldığı bal olduğundan

 

Fotoğrafta görünmeyen gözyaşlarını temize çektim

Yazmak da yazmamak da sen olduğundan