Bank Asya’nın önünden geçerken Erincik’e
Şiire dön demiştim ceplerindekini
boşalt
Tam göğsünden bir kadın
havalanmıştı birden
Dedi ayazda bir el üşürse
yalnızlıktan
Burada duramayız güneye gitmemiz
şart
Herkes gitsin güneye aklımız
burda kalsın
Yeter bize kasavet, boş günlerin
erinci
Dönülürse şiire bir kadından
dönülür
Beklenmedik bir anda çıkar gelir
bakarsın
Ödünsüz sevilmenin böyle olur
sevinci
Düşünce paltosundan bu soruyla
doğruldu
Sigaradan emekli kaldırımdaki
adam
Neyi var neyi yoksa düştüğü yerde
buldu
Doğrultmuştu bir anda sermayeyi
sıfırdan
Allahtan ki şairdik Allah bizi
korudu
Daha bir sürü soru cevabı
bilinmeyen
Kim getirir geriye karanlıkta kör
taşı
Gözünden kaçan o kuş ne arıyor
ensende
Yağan bir kır uykusu sabaha dek
dinmeyen
‘Bir taş bir kuşu bulur’ görsen
de görmesen de
Aşktır o düşer düşmez bir
şarkının diline
Sen uzanıp da yerden toz
kaldırayım derken
Şımartır ham üzümü sağ geçirse
eline
Yerle gök arasında saklandığımız
yerdir
Kime sorsan söylerler düzyazıdan
geçerken
Hüseyin
Akın