23 Ocak 2017 Pazartesi

gölgesi


                                                             Suat Derviş'e


Ağlasa da gizliyor gözlerinin yaşını;
Bir kere eğemedim bu kadının başını.
Kaç kere sürükledi gururumu ölüme
Fırtınalar yaratan benim coşkun gönlüme.
Cevapları öyle heyecansız ki onun,
Kaç kere iman ettim, hiçliğine ruhunun.
Kaç kere hissettim ki, yine bu gece gibi,
Güzelliğin önünde, dolup, çarpmalı kalbi.
Ne mehtabın aksine yelken açan bir sandal,
Ne de ayaklarında kırılan ince bir dal
Onun taştan kalbini sevdaya koşturmuyor.
Bir çiçeğin önünde bir dakkika durmuyor…
Dönüyoruz yine biz uzun bir gezintiden
Gönlümün elemini döküyorken ona ben,
O bana kedisini, gülerek, naklediyor:
"Bilseniz mavi boncuk nasıl yakıştı" - diyor.
Ya bu kadın delidir, yahut ben çıldırmışım,
Ben ki, bir çok kereler kırılmışım, kırmışım,
Ömrümde duymamıştım böyle derin bir acı;
Birden onun yüzüne haykırma ihtiyacı

İçimde alev alev tutuştu yangın gibi,
Bir dakika kendimin olamadım sahibi;
Hiç olmazsa hıncımı böyle alırım, dedim,
Yola mağrur uzanan gölgesini çiğnedim.
Nâzım Hikmet
1920

6 yorum:

  1. Hasta biraz uyusa iyi gelir mi?

    YanıtlaSil
  2. Ateş vs. Oturamayacak derecede hasta

    YanıtlaSil
  3. Uykusuzluk ve yorgunluk hastalık sebeplerinden ikisi :)

    YanıtlaSil
  4. Dönemi sona erdiyse bir daha rahatsız etmez, tam anlayamadı??

    YanıtlaSil
  5. Her hal ve durum insanlar için ;kırmak-kırılmak, yıpranmak-yıpratmak istemiyor :)

    YanıtlaSil
  6. Uyku saati ve diğer yaşam her zamankinden farklı olunca, sabahlara dayanamam osman aga-sevdalara dayanamam osman aga ile uyandırılır:))

    YanıtlaSil