5 Mart 2016 Cumartesi

çentik / mustafa ırgat


"Kırk yıldır bir tek vakt içindeyim"


Bulunmama yolunu tepiyoruz yoksa varsa 'enverland'da
tren raylarının birleşip sonsuzca yelken açtığı denizde
aşağı yukarı serbestlik bu, dışa dönük acı âlem sıfatıyla

susa ve kalan tabiatı sinir uçlarınızla neşeyle sıçratsam
haddeden çekilip ateşe atılan bir yağmur altında cenahsız

dudu dilli bedeni de boğdururlar kana kamutay kanalında
bir manda inlemesine uyarak hep consultan'da çiftdeşenler
dipçik biçimi organınız doğuyor, başına ki buyruklara yumru

'komünizma hayatın tadıdır' bağışlanan bir umma, belki de
kazılan tünel iki ağzı kapalı geçmicek ol örnek sanrı

sürçüş ayaklanması ortalama gamdan yarım kulaklıya nota:
Manyetofon! Nevri döner ya, canavar çıkıntısı düdüklü balkon
ekber korkuluklardan görü, göçüp konarken anzumanın günü

yıldız gizliliği gök ölüsünün ayrıcalığından yararlanarak
kin atomları fışkırtan etin aralanmış gözüne doğru koşarak

kalemi yontarcasına uzaya yerleşse el, sesten boyuna giden
buradan 'size tutulan ayna kılığında' tozadam yitti deseler
İştar'la soyunur musun tanrı, dokuna döner misin ten kopuk

-Neyin türüyüz sürenin hayaleti zekâya çomak sokarken karışmış?
-Tekvin etmeler tuğrakeş, kaçış çizgisi güdük, adı üstünde taşra.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder