2 Ocak 2014 Perşembe

ARJANTİN



Büyük bir bahçeye bakıyordum Süleyman

balkonda bir şair kadar yalnızdım
öksürüğüme boğulurken el yazmaları

Yeraltı edebiyatı ters aynalar süt döken kızlar en eski harfler
yerin altı üstüne çıkınca pusulamız iptal oldu
negatif bilincimiz kuyudan susuzluk ve isimsizlik çekti
okuduğumuz oyunların romanların sayfaları çoğaldı

Sitenin apartmanlarının görebildiğimiz yerlerine öbür dünyadan
yağmur yağıyor Sevim Burak 
“Oyunlarla Yaşayanlar”  nefsimize zulmederken
mizah - o büyük şuur- aydınlattıkça içimizi 
göklerden merdiven beklerken Gogol
Borges neredeyse sonsuzluğu var edecekken
kaç Tanpınar öldü o sessizlikten.

Biriken ne DEMİRYOLLARINDA
santrallerde barakalarda tentelerin altında?

Siyah beyaz bir filme benziyor hayatlarımız
toprak sıcak değil yeşil değil su
bana cehenneminden bahset çöllerin dilinden
dilini yakan ıslığından
ruhuna saçtığın kelimelerden
durmadan bozulan yeminler gibiyken aşk
kanından kaç ölüm akıtır onu?
makyaj kataloglarından tevrattan kenar mahallelerden
bıçağı kesen parmaklardan
bir gün bu hayat değişecekse
şiirin hayatından bahset
yoksulların çok sevdiği güneş
bir bahar devletiyken alnımızda
çok uzağındayız yolculuğumuzun

Lodosu güzel mi oraların?
Alnında su lekeleri birikiyor mu?
Çocukluğuna benziyor mu rüzgâr?
Çitler gece yürüyüşleri kitaplar
En çok kimi seviyoruz?

Merhamet dinlendirir safrası atılmamış uykuları
Hayata müdahale eder gökyüzü
Gençliğimizi hatıra mı zannediyoruz?

Ne güzel öfkeleniyorum ama kâğıt üstünde
Lan diyorum ulan diyorum küfür ediyorum
Lan bu nedir?
Tanrının istemediği şiirler nedir?
İçinde günah olmayan huzursuz geceler mi yaşıyoruz?
Mesela bir çakal yanı başımda
Beyaz kurabiyelerde kemik tozları
Sessizliğimi yırtıyor intihara trenler
Notalar bozuluyor adamlar kapı gibi masalar masa gibi
Bütün ölüleri yanlış kefenlenmiş bir dünyaya mı bakıyoruz?

Geciktikçe tadı kaçan bir ölüm
Felç olmuş sözcükler
Tramvaylar

Otobüs biletleri, hiç alınmamış
Besmele
1 mesaj alındı

Kıpkırmızı sular

Ve sen
Hayır ve şerr teorisyeni
Yel değirmenlerini tertemiz yap
Şafak bir mızrak boyu yükseldiğinde
Saldıracağım
Biraz daha yaşarsam sonsuzluk çatlayacak
Uyusam düş kazası

Kime ne söyledi benim yokluğum?

Canıma okunuyor taşların hafızası.


kitap-lık 167, Mayıs 2013



gözyaşı olup dünyayı yakmak. mümkünse...