22 Ekim 2013 Salı

bütün bir hayat




Gündoğumuna bir saat kala saçlarına düşen mavi gibidir
mahmurluğun güneşleri;

bir kuşun mezarının üstünde, otların hızıyla
biterler.

Onları da baştan çıkarır, zevkin teknelerinde
oynadığımız rüya oyunları.

Zamanın tebeşirden kayalıklarında onları
da hançerler bekler.

Daha mavidir derin uykunun güneşleri: Bir
zamanlar saçının bukleleri gibi.

Bir gece rüzgârı olup, kız kardeşinin parayla
açılan kucağına sığınmıştım;

Üzerimizdeki ağaçtan sarkıyordu saçların,
ama sen yoktun.

Biz dünyaydık sanki, sense büyük kapının
önünde bir çalılık.

Beyazdır ölümün güneşleri, çocuklarımızın
saçları gibi:

O, yükselen sularla gelmişti, sen kumlukta
bir çadır kurduğunda.

Sönmüş gözleriyle, başımızın üzerinde
mutluluğun hançerini kaldırmıştı.


paul celan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder