12 Ocak 2013 Cumartesi

bizi karşıya geçir !





bize çok acıyorlar burada
öyle açıktayız ki yaramız bile
başkasında sarılıyor, nafile saklanıyoruz
düşkünlerin bizde bulduğu teselliye,
nereye gitsek şehir, kime gitsek
bir uzaklık kalıyor kendimize

iplerini bir çözsen boşluğumuza
bak nasıl sınırlarımız karışır gibi
değişir gibi kokularımız kim elma
kim ağır hasta ve kim aklının
bir kıyısından bir kıyısına
ve sarsıla sarsıla kendi kayığında

sonra aklım, tam ortadan ikiye
bir elma: bahçeleri karşı karşıya
birinde sen diğerinde yumuşak
ey aklım, elma desem de çıkma!
ey üzerinde güneşleri barıştıran çıplaklık
benim böyle yarım ve kokusundan uzak
kaldığım aklım senin bahçelerinde

sen olmalıymışım ben, daha çok
olmak için, ödemek için borcunu
geleceğe, iplerimi çöz, açılsın yelkeni
aklımın, rüzgar var içimde, iplerimi çöz,
ne kadar çok açılsak birbirimizden
o kadar bağlanırız, iplerimi çöz!

senin kayığın daha gider gelir
yükü ne eski şarap ne kara zeytin
ne yalandaki lezzeti kıskanan incir
bahçemize hayalden düştüğü için
ağır elma kayığına yük olur

bizi karşıya geçir, söz dolu
kayığını çağırdın geldik, haz dolu
bahçeni dağıttın geldik, göç dolu
dilini aldattın geldik, iz dolu
rüyalarında beyazların gözü var

bizi karşıya geçir
bu bahçesi dağılmış
elmanın cinnetidir
bizi kayığına alma
senden karşıya geçir!

haydar ergülen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder