24 Nisan 2012 Salı

içleri boş adamlar / t.s. eliot




I

İçleri boş adamlarız biz
Doldurulmuş adamlarız biz
Yaslanarak bir arada
Başlıkları doldurulmuş samanla. Ne yazık ki!
Kurutulmuş seslerimiz,
Fısıldadığımızda bir arada
Sessizdir ve anlamsız
Rüzgâr gibi kuru çayırda
Ya da farelerin ayakları gibi kırık camın üzerinde
Kuru mahzenimizde

Biçim şekilsiz, gölge renksiz,
Felce uğramış güç, işaret hareketsiz;

Onlar çapraz haç çıkaran
Gözlerle doğru bakan, ölümün öteki Krallığına
Bizi hatırlayın –mümkünse hiçbir şekilde eğer- kaybolmuş
Can yakan ruhlar gibi değil, fakat yalnız olan
İçleri boş adamlar
Tıka basa doldurulmuş adamlar.
II

Rüyada karşılaşmaya kalkışmayacağım gözler
Ölümün rüyâ krallığında
Bunlar gözükmezler:
Orada, gözler
Gün ışığıdırlar kırık bir sütun üstünde
Sallanıyor bir ağaç, orada,
Ve sesler
Şarkı söylüyorlar rüzgârda
Daha vakur ve daha uzakta
Bir yıldızdan solmakta.

İzin ver gelmeyeyim daha yakına
Ölümün rüyâ krallığında
İzin ver aynı zamanda
Böyle kılıklar giyineyim mahsus aldatmaca
Sıçanın ceketi, kargaderisi, çatılan fıçı tahtaları
Bir tarlada
Davranarak rüzgârın davrandığı gibi
Değil daha yakında –

Değil o en son toplantı
Alacakaranlık krallığında

III

Budur ölü ülke
Budur kaktüs ülke
Taş imajlar burada
Ayağa kaldırılıyorlar, burada alırlar onlar
Ölü bir adamın elinin yakarışını
Altında solan bir yıldızın yanıp sönerek.

Bunun gibimidir
Ölümün öteki krallığında
Yalnız uyanmak
Hassasiyetle
Titriyor olduğumuz saatte
Öpecek olan dudaklar
Kırık taşa dualar şekillendirirler.

IV

Burada değiller gözler
Burada değiller gözler
Ölen yıldızların bu vadisi içinde
Bu içi boş vadinin içinde
Bu kaybolan krallıklarımızın kırılmış çenesinde

Bu en sonuncusunda toplantı yerlerinin
El yordamıyla ararız birlikte
Ve yanaşmayız konuşmaya
Üzerine toplanmış bu kabarmış nehrin sahilinin

Görmeksizin, gözükmedikçe
Gözler tekrar
Tükenmeyen yıldız gibi
Çokyapraklı gülü
Ölümün alacakaranlık krallığının
Tek ümidi
Boş adamların.
V

Burada gideriz biz etrafından dikenli armudun
Dikenli armudun dikenli armudun
Burada gideriz biz etrafında dikenli armudun
Saat beşte sabahleyin.

Arasında fikrin
Ve gerçeğin
Arasında hareket halinde olmanın
Ve hareket etmenin
Düşer Gölge

Çünkü Seninkidir Krallık.

Arasında kavrayışın
Ve yaratılışın
Arasında güçlü duygunun
Ve yanıtın
Düşer Gölge

Hayat Çok uzun

Arasında arzunun
Ve spazmın
Arasında cinsel iktidarın
Ve var oluşun
Arasında özün
Ve çöküşün
Düşer Gölge
Çünkü Seninkidir Krallık.

Çünkü Seninki
Hayat tümüyle
Çünkü Seninki

İşte dünya biter bu şekilde
İşte dünya biter bu şekilde
İşte dünya biter bu şekilde
Büyük bir patlamayla değil fakat hıçkıra hıçkıra ağlayan bir iniltiyle.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder