16 Ocak 2011 Pazar

KENDİME BİR ÇAKMAK ALDIM




“temiz hava diyordu doktorlar illa temiz hava”

Sonra sessiz çiçekler. Taşlar için yağmur.

“ gülmüştüm bense ormancının verem olduğunu duyduğumda”

Kasten yanlış anlaşılmış bir yalnızlık. Göğüslerinden mürekkep damlayan bir kadın…

“ devletin ona verdiği o yemyeşil üniformasıyla”

Kaderimi anlamaya ramak kaldı. Susmak için erken.

“ bir kertenkele gibi gidip geliyordu koridorlarda “

Herkes yüzümün bir parçasını dinliyordu. 

“ ben de oradaydım göğsümde hırlayan o köpek de “

ben kendi ölümümü tekrar ederken kelime kelime.. lime lime.

“ ve biliyordum elbette “

kemiklerimin, kelimelerimin gölgesi hayatken…

“ baba yarısıdır ölüm, götürür bizi parka “

kırmızı bir çakmak… Bendeki en yeni şey… Biraz daha hayat…

“ geri getirmez ama kalırız oracıkta.”


Öldüğümüzde, tıpkı uykudaki gibi, yarım kalmış bir düş olacak. Kimseye anlatamayacağız onu. Öbür tarafa sarkan bir düşü görürken ölmüş olacağız…



                                                                         

2 yorum: